Nefes Kesici Portreler Çekmek için 10 İpucu
Kaynak : Digital Photography School
Portre, kişinin dünyasına dair izleri portrenin kendisinde yansıtması gerektiğinden ötürü fotoğrafın en zor alanlarından biri kabul edilir.
Bugün, Digital Photography School'da yayınlanan "10 Ways to Take Stunning Portraits" isimli makaleyi paylaşacağım.
En hoş portreler, genellikle kuralları en fazla zorlayanlar arasından çıkıyor. Ya da kuralları değiştirenlerden. Fotoğraflarınızdaki kurgu algısını bozacak bir rastgelelik etkisi de çok önemli.
Aşağıdaki ipuçlarını uygulayarak portrelerinizi geliştirebilirsiniz.
1. Perspektifinizi Değiştirin
Çoğu fotoğrafçı portrelerini göz hizasından çekmeye çalışır. Bu izleyicinin geçerli algı mekanizmasını kırmaz, ancak hayranlık uyandıracak portre çoğu zaman göz hizasında değil, altta veya üsttedir.
Fotoğrafı çekerken yükselebildiğiniz kadar yükselin ya da yere mümkün olduğunca yaklaşın. Her koşulda konunuzu ilgi çekecek bir perspektiften çekiyor olacaksınız.
2. Göz Temasıyla Dans Edin
Göz teması, portrelerde en önemli bileşendir. Çoğu portre doğrudan objektife bakan gözler ile çekilse de, denenecek başka birşeyler de mevcut.
a. Kadrajın dışına dönük bakışlar
Modelinize, gözlerini makineden başka bir şeylere yöneltmesini söyleyin. Bu bir tür habersiz fotoğraf etkisi yaratacak ve izleyicileri modelin baktığı yer konusunda merakta bırakacaktır. Burada önemli olan, modelin yüzünün bir tür duygu barındırmasıdır, merakı esas çekecek olan budur. Ancak şunu da aklınızda tutun, modeliniz ters tarafa baktığında izleyicinin dikkatini ilgi merkezinin dışında başka bir yere çekme olasılığınız da bulunmaktadır.
b. Kadrajın İçine Dönük Bakışlar
Alternatif olarak, modelinizin (veya konunuzun) kadrajın içinde bir şeye veya birine bakmasını da sağlayabilirsiniz. Topa bakan bir çocuk, bebeğine bakan bir kadın gibi.. Böyle bir kompozisyonu kurduğunuzda, kadrajın içinde ikinci bir ilgi merkezi yaratacak ve bu merkezle birincisi arasında bir ilişki kurmuş olacaksınız. Bu da fotoğrafınızın etkisini artıracaktır. Aynı zamanda, hikayesi olan bir fotoğraf ortaya çıkacaktır.
3. Kompozisyon kurallarının dışına çıkın
Bildiğiniz gibi kompozisyonun alışılmış pek çok kuralı var, ve çoğumuz da onlarla bir sevgi/nefret ilişkisi yaşıyoruz. Onları öğrenmek şart, ilk zamanlarda kullanmak ta gerekli. Ancak onlar yıkılmaz tabular değiller ve onların dışına çıktığınızda da çok tatmin edici sonuçlar alabiliyorsunuz.
Üçte bir kuralı ilginç bir örnek. Modelinizi ölü alana yerleştirmek veya kenarlardan birine konumlandırmak aşağıda görüldüğü gibi çok etkileyici sonuçlar üretebiliyor.
Bu footğrafta modelin kadrajın dışına bakan gözleri ve arka plandaki netsizlik fotoğrafın bütününe önemli katkı yapıyor.
Kompozisyondaki başka bir klasik kural, modelinize bakış boşluğu bırakmak. Bu çoğu zaman geçerli olmakla birlikte bazen kurallar eğilip bükülebiliyor. Aşağıdaki fotoğrafta olduğu gibi.
4. Işıkla Deneyler Yapın
Portrelerinizi ışıldatacak bir başka yöntem de şüphesiz ışığı nasıl kullandığınız. Işığın portrede nasıl kullanılacağı konusunda sınırsız seçenek var. Yanal ışık genellikle fotoğrafa derinlik ve duygu verecek, ters ışık ise objelerinizin konturlarını öne çıkartarak güçlü görsel etkiler yaratacaktır.
5. Modelinizi rahat alanının dışına çıkarın
Herkesin kendini içinde rahat hissettiği (dolayısıyla kalkanlarına, duvarlarına alışık olduğu) bir rahat alanı vardır. Psikolojide buna Comfort Zone deniyor. Kişinin kendisini güvende hissettiği bölge. Deney gösteriyor ki, kişi ne kadar rahat alanının, alışık olduğu ortamın veya fiziksel jestlerin dışına çıkarsa kendini o kadar ele verir. Bir başka deyişle, en iyi portrelerin ortaya çıkma şansı belirir.
6. Habersiz çekim yapın
Ne yaparsanız yapın, bazı fotoğraflar bir şekilde poz verdirilmiş görünüyor. Bu nedenle bazı işlerde en iyisi, insanları günlük, hazırlıksız halleri ile yakalamak. Bunun için insanları sevdiği işleri yaparken yakalamaya çalışın. Bu onları rahatlatacak ve sizin ortamda fotoğraf çekiyor oluşunuzun etkisini azaltacaktır.
Bu durum özellikle çocuklarda etkilidir.
7. Öteki objeleri fotoğrafa dahil edin
Tamam, biliyorum. O zaman ilgi merkezini dağıtmış olacaksınız. Bununla birlikte başka bir ilgi merkezi yaratmak her zaman portrenizi zayıflatmaz, bazen güçlendirir. Evet, ilgi merkezini dağıtarak çok fazla risk almış oluyorsunuz. Ama bunu yaparak (bütün fotoğraflarda değil, bazılarında) fotoğrafın içine bir öykü koyuyor ve bir hikaye de yaratmış oluyorsunuz.
8. Vücudun belirli bir kısmına odaklanıp yaklaşın
Yeterince geniş açı bir objektif ile, vücudun belirli bir kısmına yaklaşıp çevreyi de içine alan ilginç fotoğraflar yakalayabilirsiniz. Bir kişinin gözleri, elleri, veya vücudunun belirli bir kısmı çok etkili bir portre yaratabilir. Aynı zamanda, izleyicinin hayal gücünü de harekete geçirecektir.
Bazen, fotoğrafa dahil edilmeyenler, fotoğrafa dahil edilenlerden daha fazla şey söyler.
9. Objenizin bir kısmını gizleyin
Yaklaşma konseptine ilişkin bir çeşitleme de, objenizin bir kısmını gizlemektir. Bunu giysiler, eller, kadrajlama veya ışık yardımı ile yapabilirsiniz. Bu yöntem izleyiciye yeterince hayal gücü verirken aynı zamanda onları fotoğrafın sizin istediğiniz bölümüne odaklayacaktır.
10. Seri Fotoğraf kullanın
Bazen bir fotoğrafta anlatılamayacak şeyler, yan yana getirilmiş seri fotoğraflarda kendini daha iyi açığa vurur. Özellikle dijital teknolojinin sağladığı olanaklarla bu kolayca başarılabilir. Makinenizi seri çekim moduna alıp, ardışık olarak fotoğraflar üretin, sonra da bunların arasından seçtiklerinizi birleştirin. Bu teknik özellikle çocuklar veya aktif (hareketli) konularda işe yarayabiliyor.
Bugün portre fotoğrafı çekerken işlerinizi diğerlerinden otomatik olarak ayıracak bazı ipuçlarını paylaştık. Portre fotoğrafı çok önemli, ilerleyen haftalarda bu konuyla ilgili daha çok yazı olacak.
Aşağıda, benzer kategorilerdeki yazıları da bulabilirsiniz. Yazının sonuna yorum yazmayı unutmayın.
Dostlukla,
Utku